07 Mart 2013 23:27 | 4203 kez okundu
8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN
8 Mart 1857 yılında New York’ta tekstil sektöründe çalışan yüzlerce kadın düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için greve gitti. Greve müdahale edilmesi sonucu 129 kadın işçi yanarak öldü. Öncesinde 1910 yılında 2. Enternasyonal Kadın Konferansı’nda daha sonra ise 17 Mart 1970 yılında Birleşmiş Milletler tarafından 8 Mart “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak ilan edilmiştir.
Ancak aradan geçen 150 yıla rağmen günümüzde sömürü çarkları en fazla kadın emeği üzerinden dönmekte, güvencesizleştirme, kayıt dışı çalıştırma uygulamaları, en fazla kadın emekçileri etkilemektedir.
Kadınlarımız çalışma hayatında en dezavantajlı kesimlerden birini oluşturuyor. Sayısal verilere baktığımızda, 2012 yılında, kayıtdışı çalışan kadınların sayısı önceki yıla göre 132 bin kişi, işsiz kadın sayısı ise 110 bin kişi artış göstermiştir.
Kadınların emek süreçlerinde, fabrikalarda, atölyelerde, dersliklerde, tarlalarda eşitsizliğe, sömürüye, şiddete maruz kalmalarının yanında kadınların çalışmaları teşvik edilmemekte,daha fazla çocuk doğurmaları ve eve hapsolmaları istenmektedir.
Ülkemizde, kadına yönelik şiddet, kadın emeği sömürüsü, kadın bedeni sömürüsü, kadın yoksulluğu, kadın işsizliği, çocuk gelinler ve okula gönderilmeyen kız çocukları, tacizciyi, tecavüzcüyü, saldırganı koruyup kollayan hukuk sistemi, kadının özgürleşmesi önünde en büyük engeller olarak durmaktadır.
Erkek egemen toplumun fiziki ve psikolojik şiddeti ile de karşı karşıya olan kadınlarımız, dayaktan, aşağılanmaya, istismardan tecavüze, ensestten tacize her türlü ağır saldırının hedefindedir. Son yıllarda kadın cinayetleri yüzde 1400, cinsel taciz ve tecavüz yüzde 38, cinsel istismar yüzde 53 oranında artmıştır.
Acı çekmek, tacize uğramak, öldürülmek kadınların kaderi olmamalıdır.
Kadınların siyasetteki yeri de istenilen düzeyde değildir. Atatürk’ün 79 yıl önce seçme ve seçilme hakkına kavuşturduğu kadınlarımız, TBMM’de yüzde 14.26, yerelde ise ancak yüzde 1.1 oranında temsil edilebiliyor. Karar alma mekanizmalarında kadınlara hala yer verilmemekte ve onlara bir vitrin malzemesi gibi davranmaya devam edilmektedir.
Kız çocukları, gerici anlayışların okula gitmesini ziyan saymaları, onları çocuk yaşında evliliğe ya da çocuk işçiliğine zorlamaları sonucu aydınlanmanın olanaklarından mahrum bırakılmaktadır.
Üyelerinin çoğunluğunu kadınların oluşturduğu Eğitim-İş’in Samsun Şubesi olarak kadınların karşılaştıkları zorlukları dile getirmeye, onların sözcülüğünü yapmaya; birlikte yaşanılır ve daha eşit bir dünya kuruluncaya dek devam edecektir. Yeryüzüne barışı, çağdaşlığı, inceliği ve sayısız güzelliği kadınların getireceğine inanarak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyoruz.
Hilmiye Betül SÜER
Eğitim-iş Samsun Şubesi Basın Yayın ve TİS Sekreteri