14 Ekim 2012 11:53 | 2808 kez okundu
Fiziki altyapısı oluşturulmadan tamamen ideolojik hedefler doğrultusunda hazırlanan 6287 sayılı Kesintili Eğitim Yasası ile her şeyi altüst eden Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, yeni eğitim sistemine karşı çıkanlara yönelik suçlayıcı ve hedef gösterici açıklamalarda bulunmuştur.
Eleştirilerin büyük bir kısmının “PKK yanlıları” ve “laikçilerden” geldiğini, normal vatandaşın ise kendilerini desteklediğini söyleyen Dinçer, ya hayal görüyor ya da öğrencilerin, velilerin ve öğretmenlerin yaşadığı sorunları örtbas etmek için asılsız suçlamalarda bulunuyor.
Eğitim sisteminde bir kargaşa yaşandığını kabul etmek zorunda kalan Bakan, “Kargaşa var ama ciddi bir problem yok. Kargaşayı bizim ne yapmaya çalıştığımızı anlamayan sözde eğitim uzmanları çıkarıyor” diyerek, kamuoyuna şirin görünmeye çalışmaktadır. Sayın Bakan, sizin ne yapmaya çalıştığınızı, amacınızın cumhuriyetle hesaplaşmak, ulusal düzeydeki eğitimi tamamen cemaatlerin kontrolüne ve piyasa koşullarına sunmak olduğunu eğitim uzmanları çok iyi anlamıştır.
Sayın Samsun’lular, Sayın basın emekçileri, Milli Eğitim Bakanı’nın ciddi problem olarak görmediği sorunlar şunlardır:
— 5, 6, 7 yaşlarında öz bakım ihtiyaçlarını gideremeyen çocuklarımızın aynı sınıfta toplanmış olması
— İkili eğitim yapılan okullarda, erken saatlerde derslerin başlaması, geç saatlerde derslerin sona ermesi
—Çocuklarımızın öğretmenlerinden ve okullarından uzaklaştırılmış olması
— Okulları ortaokula dönüşen 2,3,4 sınıflarda okuyacak öğrencilerimizin öğretmenlerinin, bu sistemle birlikte Pazartesi günü değişecek olması
— 1.sınıfların öğretmen açığı geçici görevlendirilen öğretmenlerle doldurulması,
- 60 aylık öğrenciler aynı yıl içinde farklı öğretmenlerle karşılaşacak olması
—Bütün okulların imam-hatip okullarına dönüştürülmüş olması
—Çocuklarına rapor almak için velilerimizin yolsuzluk yapmaya zorlanmış olması
—Okullarımızın hiçbirinin fiziki koşullarının sağlanmamış olması
—Okul öncesi eğitimin bitirilmiş olması
—Türkiye genelinde 50 bine yakın öğretmenin norm fazlası durumuna düşmüş olması
Sayın basın emekçileri; uydurma rakamlarla kamuoyunu yanlış bilgilendiren Bakan, bu konudaki bilimsel verilere dayanan uyarılarımız nedeniyle bizleri yani eğitim uzmanlarını, sendikaları, demokratik kitle örgütlerini kargaşa yaratmakla suçlamaktadır.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e sesleniyoruz, “Halkın dini duygularını suistimal ederek, çocuklarımızın geleceği üzerinden kendi ideolojik hedeflerinizi gerçekleştirme amacınızdan vazgeçin. 4+4+4 eğitim sistemine yönelik haklı eleştiri ve önerileri dikkate alın.
Eğitim-İş, öğretim birliğine son vererek, medrese-mektep ikilemini günümüze taşımak isteyen bu anlayışa karşı eylem ve etkinliklerini kararlılıkla sürdürecektir.