13 Ekim 2012 01:11 | 2607 kez okundu
BASINA VE KAMUOYUNA
Değerli basın mensupları, değerli kamu emekçisi arkadaşlarım, değerli Samsun’lular,
Bugün kamu çalışanları, insanca yaşama hakları almak için,4C li çalışanlara yapılan haksızlıklara son verilmesi için alanlardadır. Esnek ve iş güvencesiz çalıştırılmaya hayır demek için, emeklilere insanca yaşayabileceği bir ücret verilmesi için alanlardadır. 666 sayılı KHK ile yaratılan ücret adaletsizliğinin giderilmesi için, alanlardadır. Kamu emekçileri İLO koşullarına uygun ‘grev ve toplu sözleşmeli’ bir sendika yasası için, Türkiye’nin her yerinde bir günlük iş bırakma eylemindedir.
Hükümet, 2012 yılı için kamu emekçilerinin maaşlarına yüzde 3,5+4 zam önerisinde bulunarak, kamu çalışanlarının taleplerini ve yetkili kamu çalışanları sendikalarını ciddiye almadığını bir kez daha ortaya koymuştur. Bu teklif kabul edilebilir bir teklif değildir.
Yüzde 3,5+4’ün ortalama memur maaşında yapacağı artış 55-75 TL arasındadır. Bu teklifi yapan Hükümet, kamu çalışanlarıyla adeta dalga geçmekte, kamu çalışanlarının emeklerini yok saymaktadır. Hükümeti, bir an önce bu yaklaşımından vazgeçmeye çağırıyoruz.
Yılın ilk dört ayında toplam enflasyon oranı %3’ü geçmişken; AKP Hükümeti, 2012 ve 2013 yılları için yüzde 7,5 ve yüzde 6’lık zam artışlarını hangi enflasyon hesabı ile belirlemiştir? Sendikaların ve kamu çalışanlarının taleplerini yok sayan bu anlayışın toplu sözleşme yapmakla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bu tamamen köleci ve dayatmacı bir yaklaşımdır.
Ülkemizde açlık sınırı bugün 1050 TL, yoksulluk sınırı ise 3200 TL civarındadır. Kamu emekçilerini, insan onuruna yakışır bir yaşam standardına kavuşturmak için yapılması gereken öncelikle oluşturulan maaş farklılıklarını ortadan kaldırmaktır. O aşamadan sonra yüzdelik zam oranı konuşulmalıdır. Ayrıca, ek ödemeleri düzenleyen 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yaratılan ücret adaletsizliği giderilmeli, eşit işe eşit ücret ödenmelidir. Bu bağlamda, öğretmenlere ve akademisyenlere en az 300 TL ek ödeme yapılmalıdır.
Hükümetin resmi rakamlarına göre, son 9 yıldaki ekonomik büyüme, yüzde 48,3 olmuştur. Ancak kamu çalışanları bu ekonomik büyümeden hiç pay almamıştır. Dolayısıyla bugün itibarıyla en düşük dereceli memur maaşında yaklaşık 400 TL büyümeden kaynaklı ücret kaybı olmuştur. Bu miktarın da en kısa zamanda memur maaşlarına yansıtılması gerekmektedir.
Öte yandan, yıllardır maaşlarında herhangi bir iyileştirme yapılmayan, açlık sınırında yaşayan memur emeklileri de unutulmamalı, aylıklarına insanca yaşayacakları oranda zam yapılmalıdır.
Birleşik Kamu-İş’e bağlı sendikalar olarak;
Hükümetin memurlarla dalga geçer gibi yaptığı % 3,5+4 lük maaş artışlarını protesto etmek için,
Toplu sözleşmeyi sadece katsayı ve yüzdelik ücret artışına indirgeyen hükümeti protesto etmek için,
Asgari kölelik ücretiyle, açlık ve yoksulluğa mahkûm edilen emekçilerin sesi olmak için, emek sömürüsünün olmadığı insan onuruna yaraşır bir yaşam için alanlardayız.
Haklarımızı elde etmenin tek yolu, emek mücadelesinde birlikte hareket etmekten geçmektedir. Tüm konfederasyonları taleplerini ortaklaştırarak, alanlarda eylem birlikteliği yapmaya, grev hakkını kullanmaya davet ediyoruz.23.05.2012
Rüstem KARA