KUBİLAY CUMHURİYETİN ÖĞRETMENİDİR.

22 Aralık 2017 14:18 | 2105 kez okundu

                KUBİLAY CUMHURİYETİN ÖĞRETMENİDİR.

    23 Aralık 1930’da yaşanan Menemen olayı; gerici, şeriat yanlısı ve cumhuriyet karşıtı bir grubun ayaklanması ile başlamıştır. Bu ayaklanmayı durdurmak isteyen, Öğretmen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’nin katletmesi cumhuriyet tarihimizin en acı olaylarından biridir.

     Mustafa Fehmi Kubilay, Cumhuriyet'e sahip çıkmak uğruna canını ortaya koyarak, Türk ulusunun gönlünde yerini almıştır. “Kubilay” gericiliğe karşı verilen savaşın simge ismidir.

      Menemen’deki olayın üzerinden 87 yıl geçtiği halde ülkemizde gericilik tehlikesi devam etmektedir. Her dönemde Cumhuriyet’i, Atatürk İlke ve devrimlerini içine sindiremeyen oluşumlar ortaya çıkmıştır. Türkiye, benzer olayları Çorum’da, Kahramanmaraş’ta, Sivas’ta daha geniş katliamlar halinde defalarca yaşamıştır. Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Abdi İpekçi, Turan Dursun gibi nice Atatürk devrimcisi şehit edilmiştir.

                     LAİK BİLİMSEL EĞİTİM TEHLİKEDE

    Kubilay’ın yeni harflerle eğitime karşı çıkan gericiler tarafından şehit edilmesinin ardından Atatürk yayınladığı taziye mesajında; “……Kubilay Bey şehit edilirken, mürtecilerin gösterdiği vahşet karşısında, ahaliden bazılarının onlara alkışla destekte bulunmaları, bütün cumhuriyetçi ve vatanperverler için utanılacak bir hadisedir…” demiştir. 
     İşte o gün orada alkışlayan zihniyet bugün hala varlığını sürdürmektedir. Bugün hala Atatürk devrimlerini içine sindiremeyen bazı çevreler, yeni Türk alfabesinin kaldırılmasını, Osmanlıca ve Arapçanın okullarda zorunlu olarak okutulmasını, karma eğitime son verilmesini talep etmektedir.

   Bugün Türkiye Cumhuriyeti, bir yandan uygar dünyayla bütünleşme yolunda ilerlerken, öte yandan Cumhuriyet’in dayandığı değerler sistemine yönelen tehditler devam etmektedir. Bu tehditleri ortadan kaldıracak olan eğitim laik bilimsel eğitimdir. Laik bilimsel eğitimin içinde din eğitimi de vardır, felsefe eğitimi de vardır, ahlak eğitimi de vardır, beden eğitimi de, spor eğitimi de vardır, sanat eğitimi de vardır. Ancak kadın erkek ayrı okullarda okusun, karma eğitime son verilsin diyenlerin anlayışının bu olmadığını biliyoruz. Cumhuriyetin öğretmeleri, karma eğitime karşı olan, cemaat, vakıf, vb. yapıların amacına hizmet edecek konumda asla olmamalıdır. Karanlığı ve tehlikeyi fark eden öğretmenlerimiz, cumhuriyetin eğitim sistemine sahip çıkmalıdır.

           TEHDİTLER HİÇBİR ZAMAN AMACINA ULAŞAMAYACAK.

     Türkiye, halkın egemenliğine dayanan, laik ve demokratik bir cumhuriyettir. Bu yapının korunması, Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve milletiyle bölünmeden bütün olarak varlığını sonsuza kadar sürdürebilmesinin en önemli koşuludur. 

     Eğitim-İş olarak diyoruz ki; her öğretmen bir Kubilay olmalıdır. Bütün eğitim-bilim çalışanları ve halkımız, bağnaz düşüncelerin, kişi, toplum ve devlet yaşamını etkilememesi için duyarlı olmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin hedeflerini gerçekleştirmesi yolunda ilerici atılımları ilk günkü bilinçle sürdürmelidir.  Cumhuriyetin kazanımları, Atatürk İlke ve Devrimleri için tehdit oluşturan düşünce ve girişimler, halkımızın duyarlılığı ve sağduyusu  sayesinde hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaktır. Kuşkusuz halkımız Yüce Atatürk'ün aydınlattığı yolda ilerleyecek, cumhuriyete ve devrimlerine bağlılığını her koşulda gösterecektir. 

      Bu duygularımızla; devrim şehidimiz Kubilay’ı, şükranla ve minnetle anıyor, huzurunda saygıyla eğiliyoruz.22.12.2017

                                                            Eğitim-İş Samsun

(0) Yorum