10 Kasım 2017 11:52 | 1978 kez okundu
SINAV SİSTEMİNDE NEDEN BAŞA DÖNÜLDÜ?
Son yıllarda,Milli Eğitim Bakanlığı sınavlar sisteminde neden bu kadar değişikliğe gitmiştir.On yıl öncesinin sınavları yeniden uygulamaya konuluyorsa;bu sistemi ile ilgili kamuoyuna bir açıklama yapılmalıdır.On yıl boyunca dershanelere ve özel eğitime sürekli öğrenciyi muhtaç eden sınavları hangi eğitim uzmanları planlayarak neden yapmıştır?Kamuoyuna bakanlığın bir açıklama yapması gerekmez mi?
Son getirilen sınav sistemin en olumlu tarafı bakanımızın dediğine göre;kazanamayan öğrenci istemediği okula gitmeyecek.Şimdi birçok ilde bütün köklü liseleri şehirlerin dışına mahalle bile olamayacak yerlere taşıdınız.Vatandaş mahallesinde çocuğuna hangi beş okulu bularak tercih yapacak.
Her okul türünden tercih istendiğinde ise; öğrenci istemediği okulu zorunlu tercih etmiş olacaktır. Zorunlu tercih istemediği okuldur.
Samsun'un merkezindeki; Mithat Paşa Anadolu Lisesi, Namık Kemal Anadolu Lisesi, Ahmet Sarı Anadolu Lisesi, Güzel Sanatlar Anadolu Lisesi, Atatürk Anadolu lisesi veMareşal Fevzi Çakmak Anadolu lisesi,şehir merkezinin dışına çıkarılmıştır. Merkezde Ondokuzmayıs Anadolu Lisesi. Tülay Başaran Anadolu Lisesi ve Samsun Anadolu Lisesi kaldı.Öğrencinin üç lise tercihi kabul edilecek midir?. Tercih yapamadığı durumda hangi liseye yerleştirilecektir.Siz bütün liseleri şehrin dışına taşımışsınız. Merkezdeki üç okula sınav sonucuna göre öğrenci aldığınızda giremeyen öğrenciler sorununu nasıl çözeceksiniz.
Bakan, “eğitim bölgeleri” oluşturacaklarını, çocukların okullarına dair 5 tercihi bu bölgelere göre seçeceğini açıklamıştır. Bu bölgelerin hangi kriterlere göre ve ne zaman oluşturulacaktır? Bu bölgede öğrenci beş tane okulu tercih etmediğinde sistem bunu kabul edecek midir?
Milli Eğitim Bakanımız, “Okul türlerine göre hiçbir öğrencimizi, istemediği bir başka okul türüne yerleştirmeyeceğiz” demiştir.Bu sözün gerçekleşmesi durumunda sınav sistemi eskisine göre çok daha gerçekçi olacaktır.Ancak bu kadar köklü okullar şehir dışına çıkarılmışken, nasıl bütün öğrenciler istediği okula yerleştirilecek hep beraber göreceğiz.
Eğitim-İş olarak bir kez daha öneriyoruz;
Bakanlığın bundan sonra bu tür davranışlar içerisine girmemesi için, bağımsız bir şekilde oluşacak (TBMM aracılığıyla) bir EĞİTİM BİLİM ÜST KURULU kurulmalıdır. Bu kurulun belirleyeceği kısa-orta ve uzun vadeli bir eğitim ana planı (üzerinde uzlaşılmış) topluma güven verecektir. Eğitimde başarı sağlamış ülkelerde olduğu gibi kurulacak ARGE Merkezinde; üniversitelerin Program Geliştirme, Eğitim Teknolojisi, Ölçme ve Değerlendirme uzmanlık alanlarından organik destek alarak bu uzmanlık alanlarındaki strateji belirleme, planlama, uygulamayı izleme ve geliştirme çalışmaları bilimsel bir temele dayandırılmalıdır.
Eğitim sistemimizin en üst danışma organı EĞİTİM ŞÛRASI bütün paydaşların katılımıyla (Şûra katılımcı yönetmeliği eski yapısına dönüştürülerek) acilen toplanmalıdır. Şûranın gündemi "ortaöğretim ve yükseköğretime geçiş" olmalıdır. Toplanacak bu şûrada ülkemiz tarihinde yapılan sınav şekillerinin tüm boyutlarıyla değerlendirilmesi, sonuçlarının irdelenmesi, çağdaş eğitim sistemlerinin incelenmesi ve toplumsal uzlaşının sağlanması ile oluşacak ve değiştirilmesi düşünülmeyecek seçeneklerin kamuoyu ile paylaşılması zorunluluktur.
Tüm bu hazırlıklar ve alt yapı çalışmaları yapılmadan, sınav sisteminde değişiklik yapılması, çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceğini etkilediği gerçeğini hep beraber yaşıyoruz. Yap boz tahtasına dönen eğitim ve sınavlar sisteminin yerine temelinde üretim olan uygulamalı ve bilimsel eğitime bir an önce geçişin yolunu birlikte bulmalıyız. EĞİTİM İŞ SAMSUN ŞUBESİİyi