Eğitim İş Samsun Şubesi
 
KAMU EMEKÇİLERİN BİRLEŞTİĞİ SENDİKA OLACAĞIZ.

KAMU EMEKÇİLERİN BİRLEŞTİĞİ SENDİKA OLACAĞIZ.

23 Mayıs 2017 18:49 | 2798 kez okundu

       

       KAMU EMEKÇİLERİN BİRLEŞTİĞİ SENDİKA OLACAĞIZ.

23 Nisan Ortaokulunda yapılan genel kurulumuza üyelerimizin yoğun ilgisi umut vericiydi.

 

   Eğitim - İş Genel Kuruluna, CHP İlkadım İlçe Başkanı Fatih Türker CHP atakum İlçe Başkanı Cemil Deveci, CHP İl Başkan Yardımcısı Mustafa Güngör, Eğitim- İş Genel GenelSekreteri Şükrü Balun. Örgütlenme Sekreteri, Ahmet Güngör, Özlük Hukuk Sekreteri Maksut Balmuk. Çorum Şube Başkanı İlhan Yaşar,ESM Samsun Şube Başkanı Müşvik Veysel Erdoğan  Eski CHP il Başkanı Ersoy Üstay,Cemil Baskın, Dürdane Kılıç ve Atıf Tomrukçu katıldı.

   4.Olağan Genel Kurulda divan başkanlığını bir önceki dönem Birleşik KAMU -İŞ Konfederasyonu Başkanı İsmail Tutoğlu yaptı.

     Eğitim-İş Şube Başkanı Rüstem Kara açılış konuşmasında;

    Eğitim- İş olarak, 4Alı, 4Bli 4Cli, sözleşmeli çalışanların ve üniversitelerde ki akademik kadro sorunu yaşayan tüm araştırma görevlilerinin sorunlarına sahip çıkarak, kamu emekçilerinin birleştiği sendika olma mücadelemizi sürdürüyoruz. 

Bizler sadece kamu emekçilerinin değil, işsiz ve geleceksiz bırakılan gençlerimiz için, emeklilerimiz için, bu ülkede çaresiz bırakılan her yurttaşımızın iş ve gelecek güvencesi için, insanca yaşaması için, mücadele ediyoruz. 

         Eğitimin üretimden koparıldığı, teknoloji üretiminin, tarımsal üretiminin bitirildiği ülkemizde birçok ürünün enflasyonu düşürme gerekçesi ile ithal edildiği süreçte milyonlarca insanımız işsiz kalmıştır. Fabrikalarımız ve küçük işletmelerin birçoğu kapılarına kilit vurmakzorunda bırakılmıştır. Devlette torpille işe girme dönemi 18 yıl aradan sonra yeniden başlatılmıştır. O nedenle bizim mücadelemiz, işsiz gençlerimizin, emeklilerimizin üretemez duruma getirilip, toprağından koparılan üreticimizin ve bütünü ile bu ülkede yaşayan kardeşlerimizin insanca yaşama mücadelesidir.

      Bugün kamuda aynı işi yapan aynı kurumlarda çalışan ancak maşından sosyal haklarına kadar tamamen farklı personel çalıştırmak yasal hale getirilmiştir. Birçok iş yandaş iş adamlarına ihale edilerek, kamu kurum ve kuruluşlarında düşük maşlarla zor koşullarda çalışanların, hak aramaları imkansız hale getirilmiştir. Bu zor koşullar altında görev yapan, kamu emekçilerinin arasında yaratılan maaş ve ücret farklarının kaldırılması için mücadelemize hep birlikte devam edeceğiz. 

         EĞİTİMDE DURUMUMUZ İÇLER AÇISI 

  Mustafa Kemal Atatürk’ün öğretmenlere verdiği bir görev var.‘Öğretmenlerin Türkiye Cumhuriyetini koruma, geliştirme ve onu gelecek nesillere öğretme yükümlülüğü vardır.’ Busözü asla unutmadan tüm okullarımızda ve hayatımızın her alanında daha çok çalışmalıyız. Gençlerimizin ve ülkemizin geleceği için; laik, bilimsel ve kamusal eğitim hakkı için mücadele etmeliyiz. Ezberi ölçen ve yaratıcılığı körelten bu sistemle bizim geçlerimizin ruhsal rahatsızlıkları her geçen gün artmaktadır. Dini eğitim bahanesi ile inanç özgürlüğü yok edilmektedir. Toplum dini eğitim tartışmaları ile oyalanırken, diğer taraftan evrensel bir insan hakkı olan eğitim ticarileştirilmektedir. Onların amacı, dini inançlarımızı öğretmek ve yaşatmak değildir. Onların amacı, sınırları kendi istedikleri gibi çizilmiş dini eğitimdir. Bu şekilde bir taraftan halka şirin görünerek siyasal iktidarlarını sürdürürken, diğer taraftan eğitim meta haline getirilerek, ticarileştirilmektedir. Milyarlarca lira varlıklı ve orta gelirli ailelerin çocuklarını teşvik olarak aktarılmaktadır. Birçok üniversitemizde eğitim dili İngilizce olması ile övünmektedirlerOysaki yabancı dilde eğitim bazı Afrika devletleri ve üçüncü dünya ülkelerinde yapılmaktadır. Dünyada en zengin ve en çok konuşulan ilk altı dil arasında olan Türkçemiz aşağılanmaktadır. Osmanlıca bahanesi ile Türkçe alfabe yerine Arap alfabesi koyulmaya çalışılmaktadır. 

   Çocuklarımıza sahip çıkalım. Onurumuzla yaşamak için, çocuklarımızın geleceği için, hiç kimsenin önünde eğilmemek için, ısrarla bilimden bilimsel eğitimden yana net tavrımızı hep birlikte koymalıyız. Bugün Ortadoğu da Müslüman ülkelerde insanların birbirlerini acımasızca öldürmelerinin arkasında yatan asıl neden mezhep savaşlarıdır. Bu da o ülkelerde yapılan eğitimin sonuçlarından biridir. Laik bilimsel eğitimin olmadığı bu ülkelerde yaşamanın imkanı kalmamıştır. Mezhep çatışmaları ve savaşları sonucunda insanlar ülkelerini terk ederek, ülkemize ve başka ülkelere kaçmak zorunda kalmışlardır. Bütün bu yaşananları görmezlikten gelenlere, cumhuriyetin aydınlanma devrimine karşı çıkanlara, yaşanan bu insanlık dışı olaylardan ders almaya davet ediyorum. Bizi o ülkelerin konumundan bugünlere getiren, Mustafa Kemal ATATÜRK’e ve annesine dil uzatanları da nefretle kınıyorum.

      Biz ülke olarak, Mustafa Kemal Atatürk’ün başlatmışolduğu cumhuriyetin aydınlanma devrimleriyle, 1924 yılında çıkarılan Öğretim Birliği Yasasıyla, bilimde sanatın her alanında hızlı bir değişimle bugünlere geldik. Ancak son yıllarda 4+4+4 eğitim sistemi ile birlikte eğitimde sıbyanmekteplerinin önü açılmıştır. Bu çağdışı eğitim kurumları çeşitli adlar altında hızla çoğalmaktadır. Osmanlının son zamanda kurtulmaya çalıştığı sıbyan mekteplerini yenilikmiş gibi gösterenlerin gençlerimize verebilecekleri sefalet,yoksulluk ve işsizliktir. 

  ADALET ÖZGÜRLÜK İNSANLIĞIN ORTAK DEĞERİ

  Bütün dünyada farklı felsefi düşüncelerin birleştiği iki kavram Adalet ve özgürlüktür. Bu iki terimin ışığında; geçen yıl mezuniyet töreninde, İstanbul Erkek Lisesi öğrencilerinin “Karanlığı ve esareti gördük” sözünü iyi değerlendirelim. Kız Erkek ayrı okusun, karma eğitime son verilsin diyen, yetkili sendikayı unutmayalım. Aday öğretmenlerin ve memurlarınbaskı altında iktidar sen’e nasıl üye yapıldıklarını da unutmayalım. Kamuda iktidar gücü ile adalet ve özgürlük yok edilmiştir. Adaletin ve özgürlüklerin olmadığı toplumlarda sivil toplum örgütleri, sendikalar dolayısıyla demokrasi de gelişemez

    Bütün bu olumsuz koşullara rağmen, tüm öğretmenlerimizi; cumhuriyet devrimlerine, bilimsel eğitime sahip çıkan, ırk, dil, din ayrımı yapmadan, eşit yurttaşlık temelinde, laik bilimsel eğitim için, tüm kamu emekçilerinin insanca yaşaması için, mücadele eden sendikamızda birleşmeye davet ediyorum. Son üç yılda Samsun’da iktidar-sen dışında sürekli üyesini artıran tek sendikayız. Biz iddialıyız, bütün kamu emekçilerininbirleştiği sendika olmayı birlikte olduğumuz sürece başaracağız.

        ÜYE SAYISINI ARTIRAN TEK SENDİKAYIZ

     Ülkemizin kalkınmasında, bilimin filizlenip yeşermesinde en önemli eğitim kurumlarımız olan üniversitelerimiz ne yazık ki ortaöğretimde PİSA da olduğu gibi dünya üniversiteleri arasında her geçen gün daha geri sıralara düşmektedir. Türkiye G-20 ülkeleri arasında olmasına rağmen, üniversitelerimiz dünya sıralamasında ilk 100’e girememektedir.

    Bilim politikası ve stratejilerinin olmaması, alt yapı yetersizliği, öğretim üyelerinin nitelikleri, eğitimin ezberci ve öğretmen merkezli olması nedeniyle üniversitelerimiz çağın gerisinde kalmıştır.  

    Üniversitelerimizin, bilimin, sanatın, özgür düşüncenin,  yaşatıldığı yapıya kavuşabilmesi için, gençlerin beklentilerine yanıt verebilmesi için, ivedilikle siyasi iktidarların kontrolünden çıkarılmalıdır. İdari, mali ve  bilimsel yönden özerk hale getirilmelidir. 

    Değerli mücadele arkadaşlarım, değerli misafirlerimiz

    Eğitim-İş olarak, YÖK kaldırılması için, yeniden özerk üniversiteler için,

    Eşit işe eşit ücret” düzenlemesinde eş değeri bulunamadığıgerekçesi ile yalnızca öğretmenlere verilmeyen ek ödemeleriçin, 

    Hizmetlilerin, memurların, öğretmenlerin kademeli ek gösterge artışı için,

   4C li çalışanlarımız hakları için,  

   Bütün öğretmelerimizi uzman öğretmenlikte birleştirmekiçin,

  Üniversitelerimizdeki araştırma görevlileri ve ÖYP lilerin güvenceli çalışma hakkı için, 

  İdari personel ve akademik personelin yaşadığı sorunlara çözüm üretmek için,  

   FETÖ bahanesi ile görevinden alınan kamu emekçileri için,

  Grevli, toplu sözleşmeli hakkımız için, 

   Devlet memurlarının da siyaset yapabilmesi için,

  Tüm kamu emekçilerinin birleştiği yetkili sendika olmak için, mücadelemizi devam ettireceğiz.

    Bu ülke de yaşayan 80 milyon kişinin yeniden üretip hakça paylaştığı bir Türkiye özlemiyle sizleri saygı ve sevgilerimle selamlıyorum. 

                                                                

   Seçimlerin sonucunda; Rüstem KARA, Abdullah Kerim MARAL, Suat ÖZKOLAY, Ebru İRGÜL, Volkan ERKEN, Hamza MUSLU ve Kemal İlyas SAĞIR yeni yönetim kuruluna seçildiler.

(0) Yorum

Güvenlik * Ad Soyad

Son Yorumlananlar