08 Aralık 2016 21:53 | 2399 kez okundu
BAŞARISIZ OLAN, EĞİTİM SİSTEMİDİR.
Pısa’da geriye gidişin nedeni, içi boşaltılan müfredat ve ezberci eğitim sistemidir.
Türkiye'deki sistem, çocuğun yeteneklerine göre bir yönlendirme değil, çocuğun genel test başarısına göre bir yönlendirme yapmaktadır.
Öğrencilerin uluslararası ölçekte; fen, matematik ve okuma becerilerini ölçen en önemli göstergelerden biri olan PISA'nın2015 sınavında Türkiye 12 yıl önce aldığı puanların da altına düştü. Sıralamada Türkiye, 70 ülke içinde fende 52'inci, matematikte 49'uncu, okumada 50’inci sırada yer aldı.
2003 yılında 434 olan Fen puanı 425'e, 423 olan matematik puanı 420'ye, 441 olan okuma puanı ise 428'e düştü. Türkiye 2006-2015 yıllarında PISA’ya kesintisiz katılan ülkeler arasında puanını en çok düşüren ülke olmaktan kurtulamadı.
PISA sonuçları, eğitim sistemimizin dünyadaki bilimsel ve ekonomik gerçeklere duyarlı bir yapıya sahip olmadığını gösterdiği gibi 4+4+4 eğitim sisteminin yarattığı çöküşü de ortaya koymuştur.
Türkiye’de eğitim sisteminin temel sorunlarından biri, öğrencilere günlük hayatta karşılarına çıkabilecek sorunları çözebilmeleri için gerekli bilgi ve becerilerin kazandırılamamasıdır.
Bugün devletin okullarda dağıttığı kitaplar politik amaçlara hizmet eder hale gelmiştir. İçerik yönünden yetersiz, bilimsel olmaktan uzak ve yandaş firmalara hazırlatılan kitaplar, öğrencilere en temel bilgileri bile verebilecek nitelikte değildir.
Milli Eğitim Bakanlığı, “dindar ve kindar nesil” yetiştirme hedefine uygun olarak dini eğitimi yaygınlaştırmaya çalışmıştır.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile belirlenen ve evrensel değerler olarak da kabul gören eğitimin bilimsel, çağdaş, ulusal, parasız, tarafsız, eleştirel, objektifliği gibi ilkeleri bir kenara bırakılarak, eğitim belli bir ideolojiye hizmet eder hale getirilmiştir. Akıl, bilim ve sanatın değil, dogma, hurafe ve inançların belirleyeceği bir toplumsal yapının oluşumuna zemin oluşturacak 4+4+4 düzenlemesi, öğrencilerimizin gelişimini ve analitik düşünme becerileriniengeller duruma gelmiştir.
Eğitim-İş olarak önerilerimizi sıralarsak;
Öğrencilerin, kitap okuma, okuduğunu anlama, anlatma, kavram bilgisi, değerlendirme, ilişkilendirme, problemçözebilme, becerileri geliştirilmelidir.
Felsefe dersleri, Sosyoloji, psikoloji, mantık, bilim tarihi ve felsefe tarihi gibi dersler yeniden liselerde ortak dersler arasında yer almalıdır. Alana yönelik seçmeli ders olarak her dönem seçilebilmelidir. Bütün öğrencilerimiz yetenekleri doğrultusunda alan eğitimini ortaöğretim sürecinde alabilmelidir.
Okul türlerini ya da okullar arası farklılıkları ortadan kaldırarak tüm okullarda aynı yeterlikte ve kalitede eğitim yapma olanaklarının sağlanması için gerekli tedbirlerin alınması gereklidir.
Okullar cazibe merkezi haline getirilmesi için gerekli önlemler alınmalıdır.
Öğretmenin öğrenmedeki rolü dikkate alınarak; öğretmen yetiştirme modelimiz yeniden gözden geçirilmelidir. Gerek ulusal gerekse yerel hizmet içi eğitimlerle, öğretmenlerimizdaha donanımlı hale getirilmelidir. Öğretmenler fedakarcagörevini yaparken, kendini güvencede hissetmelidir.
Aile eğitimine önem verilmeli, Aile bireylerine toplantı, konferanslar düzenlenmeli ve yaygın eğitim yoluyla aile eğitim paket programları hazırlanıp uygulanmalıdır.
Okullarımızın tamamen dini eğitim yapan kurumlar halinegetirilmesi ve bütün okulların imam hatiplere dönüştürülmesi anlayışından bir an önce eğitim sistemimiz kurtarılmalıdır.
Eğitim sisteminde yıllardır yaşanan sorunların aşılması, eğitimin eşit, parasız ve kamusal niteliğinin arttırılması ile mümkün olur. Ülkemizin geleceğini oluşturacak yeni kuşaklar, değerler eğitimi adı altında verilen din eğitimiyle değil, akıl, bilim ve sanat ortamında verilen eğitim sistemiyle yetiştirilmelidir.
Eğitim-İş olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bilimsel, laik ve demokratik eğitim mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Ülkemizin geleceğini oluşturacak yeni kuşakların, akıl, bilim ve sanat ortamında barış ve huzur içinde verilen bir eğitim sistemiyle yetiştirilmesi için her türlü dayatmanın karşısında olacağız. 08.12.2016
Eğitim- İş Samsun Şubesi