07 Mart 2016 19:43 | 3209 kez okundu
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
Kutlanacak neyimiz kaldı!
Ulu Önder Atatürk'ün devrimleri ile elde ettiğimiz birçok kazanım ve özgürlük şiddetini her yıl artırarak elimizden alınmaya çalışılıyor.Bireyin toplumdaki yerini önce devlet belirler.Eğer bir ülkede yasalar yeterli değilse, yasa koyucular egemen erkek anlayışına sahipse ve ne yazık ki var olan yasalar işlevsizleştiriliyorsa; bunun bedelini her zaman olduğu gibi en çok kadınlar ve çocuklar öder.
Ülkemizde son 13 yılda kadın cinayetleri yüzde 1400 artış göstermiştir. Burada hala can güvenliği olmayan bir bireyin siyasal,sosyal ve ekonomik haklarından bahsetmek bazen anlamını yitiriyor.Ne yazık ki kadınlarımız evde ,işyerinde, sokakta hatta sosyal medyada şiddetin bütün türleri ile karşı karşıya kalıyor.
Kadını ikinci sınıf vatandaş olarak tescilleyen, kadının toplumsal kimliğini ortadan kaldırmayı hedefleyen AKP'nin kurmaya çalıştığı YENİ TÜRKİYE'de her şehirden, kasabadan,köyden binlerce kadın çığlıkları yükseliyor.Sadece 2015 yılında 303 kadın bir erkek tarafından öldürüldü.
Muta evliliklerin yapıldığı,6 yaşından sonra kız çocukları ile evlenilebilir fetvaların verildiği,pembe taksilerin ortaya çıktığı,kadın kahkahasının edepsizlik olduğu, hamile kadınların dışarı çıkmamasını söyleyenlerin ,annesinin bacağından şehvet duyanların olduğu malesef ki sosyal medya aracılığı ile normalleştirildiği çok karanlık günlerden geçiyoruz. Bu çarpık düşüncenin hedefi kadını sosyal ve sermaye ortamından uzağa çekip ev hapishanelerine kapatmak istemeleri olduğuna şüphe yoktur.
Sonuç olarak; mutsuz kadın, mutsuz çocuk,mutsuz toplum ...
Gericiliğe karşı laiklik mücadelesi,karanlığa karşı aydınlık mücadelesi, sermayeye karşı eşitlik mücadelesi,kadının toplumsal eşitliği ve yaşam hakkı üzerine verilecek mücadelebirlikte olmak dileği ile geleceğimize ve kadınlarımıza sahip çıkalım.
Ebru İRGÜL
Eğitim-İş Samsun Şubesi
Canik İlçe Temsilcilik Başkanı