Eğitim İş Samsun Şubesi
 
ULUSUMUZ ATATÜRK’Ü UNUTMAMIŞ VE UNUTMAYACAKTIR

ULUSUMUZ ATATÜRK’Ü UNUTMAMIŞ VE UNUTMAYACAKTIR

10 Kasım 2015 11:57 | 2385 kez okundu

ULUSUMUZ ATATÜRK’Ü UNUTMAMIŞ VE UNUTMAYACAKTIR Yurdumuzun sömürgeci güçler tarafından işgal edilmesine karşı vermiş olduğu bağımsızlık ve özgürlük mücadelesiyle, işgal altındaki bütün ulusların umudu ve önderi olmuş Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılışının 77.yılında büyük bir özlem ve sevgiyle anıyoruz. Küllerinden yeniden doğan Türk ulusunun demokratik, laik, çağdaş temeller üzerinde şekillenerek gelişimini büyük önderimize borçlu olduğumuzun bilinci içerisindeyiz. Mustafa Kemal Atatürk, yapmış olduğu büyük devrimlerle “benim en büyük eserim” dediği cumhuriyetle, kadın ve erkeği yurttaşlık temelinde eşitleyen hukuk ve eğitim devrimleriyle, halkı geri kalmışlık ve feodal yapısından kurtararak özgür bireyler olarak yaşamasının önünü açmıştır. Ömrü on yıllarca cephelerde vatan savunması yapmakla geçen Mustafa Kemal Atatürk’ün Ulusal Kurtuluş Mücadelesinden sonra verdiği “yoksullukla ve cehaletle savaş” sayesinde yoksul Anadolu insanı, bayındır köy ve şehirlerde, ağaların ve şeyhlerin boyunduruğundan kurtulmuş biçimde yaşamaya başlamıştır. Millet Mektepleri, Halkevleri ve Köy Enstitüleriyle cumhuriyetin aydınlığı tüm yurttaşlara ulaştırılmaya başlanmış; demiryolları ve fabrikalarla halkın, bayındır bir ülkede, refah içinde yaşaması mücadelesi başlatılmıştır. “Savaş zorunlu olmadıkça bir cinayettir’’ sözüyle barışın önemini vurgulayan ve dış politikayı da buna göre oluşturan Mustafa Kemal Atatürk, emperyalist kışkırtmayla ülkemizi işgale kalkışan Yunanistan ile Büyük Zafer’in hemen ardından dostluk anlaşması imzalamış, komşu ülkelerle olan ilişkileri de “Yurtta Barış, Dünyada Barış” ilkesi içerisinde yürütmüştür. Büyük Atatürk’ün cehalete ve geri kalmışlığa karşı açtığı savaş, ulusumuzun evrensel değerleri özümsemesi ve çağdaş yaşamı benimsemesiyle kısa sürede kazanılmıştır. O’nun ülkemizin kurtuluşu ve çağdaşlaşmasında oynadığı rol, tarihin akışına yön verecek büyüklüktedir. Atatürk ulusumuza olduğu kadar insanlığa da malolmuştur. Onun liderliğindeki ulusal kurtuluş mücadelesi, dünyadaki bütün mazlum milletlerin özgürlük davasını etkilemiş ve bu durumu Mustafa Kemal Atatürk “Bizim bu zaferimizin doğuracağı büyük sonuçlar yalnız Türkiye’nin kaderi üzerinde etkili olmakla kalmayacak, aynı zamanda bütün zulüm gören milletleri, kendi hayat ve bağımsızlıklarını tehdit ve tazyik eyleyen zalimler aleyhine hareket için gayrete getirecektir” sözleriyle ifade etmiştir. Tam bağımsız, demokratik ve çağdaş bir Türkiye’nin kurulmasının ardından geçen 92 yıl sonrasında dahi emperyalist güçler Mustafa Kemal’in düşüncelerine ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ulus ve ülke bütünlüğüne saldırmaya devam etmektedir. Ne yazık ki, Mustafa Kemal’in bize emanet ettiği ülkemiz bugün Cumhuriyet tarihinin en sıkıntılı ve zor sürecinden geçmektedir. Bu süreçte emeğimize, geleceğimize, bilimsel eğitime, laik demokratik Cumhuriyetimize ve Cumhuriyetimizin kazanımlarına, ulusal bağımsızlığımıza ve bütünlüğümüze, sosyal hukuk devletine ve yargı bağımsızlığına yönelik saldırılar kaygı verici boyutlara ulaşmıştır. 13 yıldır ülkemizi emperyalist güçlerin ve uluslararası sermayenin talepleri doğrultusunda yönetenler, devletin bütün kurumlarını ve kaynaklarını onların hizmetine sunmaktadır. Cumhuriyetin laik ve bilimsel eğitim sisteminin yerine, dogmatik ve geri bir eğitim topluma dayatılmaktadır. 4+4+4 sistemiyle yaygınlaşan İmam Hatipler ve zorunlu hale getirilen seçmeli din dersleri yoluyla ülkenin eğitimi; karma, laik, bilimsel ve demokratik özünden uzaklaştırılmıştır. Bugün ne yazık ki; Mustafa Kemal Atatürk’ün, başta komşularımız olmak üzere dünyanın bütün ülkeleriyle barış içinde yaşamayı esas alan dış politikadan komşu ülkeleri kana bulayan emperyalist savaş politikalarının etkin destekçiliğini yapan bir anlayışa geçilmiştir. Bugün ulus olarak yapmamız gereken, Yüce Önder'in yaşamını, düşüncelerini, ilke ve devrimlerini tüm yönleriyle gelecek kuşaklara öğretmektir. Cumhuriyet değerlerinin özgürleştirdiği bir ülkede, etnik, dinsel ve mezhepsel ayrıştırma yapılmaksızın bütün toplumun huzur içinde yaşayabilmesinin yolu Mustafa Kemal Atatürk’ün eserine sahip çıkmaktan geçmektedir. Ona ve eserlerine sahip çıktıkça, Atatürk’ü gerçekten anlamış olacağız. Cumhuriyetin öğretmenleri ve onun ilkelerini kendine rehber edinmiş eğitim çalışanları olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün eserine sahip çıkmaya ve cumhuriyet değerlerini yılmadan savunmaya devam edeceğiz. Türk Ulusu, Atatürk'ü unutmamıştır ve unutmayacaktır.

(0) Yorum

Güvenlik * Ad Soyad

Son Yorumlananlar