OKULLAR SORUNLARI İLE AÇILAÇAK.

29 Eylül 2015 17:14 | 2439 kez okundu

                            OKULLAR SORUNLARI İLE AÇILAÇAK.

     Oylarınızı vermeden önce siyasetçilere eğitim politikalarının ne olduğunu mutlaka sorun.

      Hiçbir alanda gençlerin yeteneklerin ortaya çıkartmayı hedeflemeyen ve çağın ihtiyaçlarına göre düzenlenmemiş bir eğitim sistemimiz var. Kendi yeteneklerini ortaya koyan, bilgili, donanımlı özgüveni yüksek, gelecek kaygısı yaşamayan gençlerin yetiştirilemediği bu eğitim sistemi mutlaka değişmelidir. 

      Eğitim- öğretimle ilgili sorunlar:

    Eğitim alanında son yapılan değişikliklerle özel eğitime kaynak aktarılması anayasamızın 42. Maddesinde ifade edilen eğitimde fırsat eşitliğine aykırıdır. Parası olanın özel okula gidebildiği bir gerçektir. Devlet parası olana eğitim için yıllık 3700 TL destek verirken, kendi okullarındaki öğrencilerine yeterince sahip çıkmamıştır. Özel okullara aktarılan paraların yüzde biri devletin okullarındaki öğrencilere aktarmış olsa okul idareleri ekonomik anlamda nefes alacak ve yoksul öğrenciler daha iyi eğitim-öğretim ortamlarına kavuşacaktı. 

     Okullarımızda okutulan derslerin haftalık ders saatleri sayısı alan eğitimine yeterli değildir. Liselerde seçmeli derslerden din dersleri dört yıl boyunca haftada 5 saat seçilebilirken diğer dersler seçilememektedir. Ortaöğretim kurumları bilimsel eğitim yapılamaz hale getirilmiştir. Mesleki eğitim kurumları denilince yatırımlar İmam Hatip Ortaokulları ve liselerine yapılmaktadır. Bütün okullar din eğitimi yapan kurumlara dönüştürülmektedir. İnsanlarımızın temiz dini duyguları istismar edilerek, gençlerimizin çağın ihtiyaçlarına göre yetişmeleri engellenmektedir. Fen Bilimlerinde seçmeli Fizik, Kimya, Biyoloji derslerinin laboratuar uygulamaları kaldırılmıştır.

  Birçok okulda anasınıfları ve diğer sınıflar, ya da binaların bir kısmı öğrencisi, öğretmeni olmasına rağmen kapatılmıştır. Okulöncesi eğitim çocukların sosyalleşmesi için ihtiyaç duyduğu bir eğitimdir. Siz bu sınıfları kapatamazsınız. Okul içinde bir başka okulu bu sınıfları kapatarak açamazsınız.

      Öğretmenlerimizin sorunları:

    Okullarımız açılırken başta öğretmelerimiz ve eğitim çalışanlarının ekonomik ve özlük hakları ile ilgili hiçbir sorunu çözülememiştir. Yeni atanan öğretmenlerimizin önünde adeta Çin Seddi gibi iki yıl devam eden bir stajyerlik süreci getirilmiştir.  Her stajyer öğretmeni mülakatlar ve sınavlar beklemektedir. Oysaki yıllarca atama bekleyen, bin bir güçlükle sınav kazanan gençlerimizi MEB öncelikle hizmet içi eğitimlere alması ve önceden olduğu gibi bir yıllık gözlem sonucunda hiçbir mülakata tabi tutmadan asaletlerini onaylaması gerekirdi.  MEB yıllarca uyguladığı yanlış öğretmen yetiştirme politikalarının cezasını genç öğretmenlere kesmemeliydi. Atama bekleyen öğretmen sayısı 400 binlere ulaşmasının suçlusu bugünkü siyasi iktidarın kendisidir.

   Hiçbir siyasi iktidar öğretmen yetiştirme sorununu ve öğretmenlerimizin ekonomik demokratik ve özlük hakları ile ilgili sorunlarını çözmeden eğitimde başarılı olamaz.

   Üniversitelerimizin sorunları;

  Bütün illerimizde üniversitelerimiz oldu. Ancak birçok üniversitemizde öğrenci tercih etmediği için bazı bölümler kapanma durumuna gelmiştir. Sürekli dışa bağımlı sanayi ürünleri ve hatta gıda ürünleri, canlı hayvan ithalatı ile birlikte üniversitelerimizdeki öğrenciler uygulamalı eğitim yapamamaktadır. Bu durumda bizim AR-GE çalışmalarımızda yeterli olamamaktadır. Kamunun iş alanı olarak görüldüğü birçok üniversite KPS dershanesi gibi eğitim yapmak zorunda kalmaktadır. 

    Üniversitelerimizdeki çok değerli bilim insanları da yeterli çalışma alanları olmaması ve imkânsızlıklar nedeniyle boşta kalmaktadır. Ayrıca uygulamalı eğitimin en iyi yapılabildiği Tıp Fakülteleri ve sağlık bilimlerinin ilgili bölümlerindeki öğretim üyeleri kendi kurumlarında çalışamaz hale getirilmişlerdir. Büyük bir bilgi birikimi üniversitelerde yok edilmiştir. Akademik personelin ekonomik ve özlük hakları ile ilgili hiçbir iyileştirme bugüne kadar yapılmamıştır. Ekonomik güçlük içinde ve kendini güvende hissetmeyen, haksızlık duygusu içinde yaşamını sürdüren bilim insanlarından istenilen başarı elbette alınamaz.

    Sonuçta, sınavlar sisteminden oluşan bu eğitim sisteminde yanlış uygulanan okul başarı puanı ve seçmeli dersler sistemi, başta resim, müzik gibi sanat eğitimi olmak üzere sporla ilgili eğitim de istenilen düzeyde değildir. Ayrıca Seçmeli dersler içinde yalnızca lise 2. sınıfta seçilebilen felsefe grubu dersleri de bitirilmiştir. Yabancı Dil Eğitimi, Fen Eğitimi, Sosyal bilimler Eğitimi yapılamaz hale gelmiştir. Çok üzerinde durdukları Din Eğitimi de aynı durumdadır. Okul öncesinden başlayarak üniversite eğitimi de dahil bu eğitim sistemi değişmelidir. Çağdaş, bilimsel laik ve her aşaması parasız olan üretime dönük bir eğitim sistemi ile birlikte bu ülkenin gençleri dünya ile yarışmalıdır.

                                                                                           Rüstem KARA

                                                                        Eğitim- İş Samsun Şube Başkanı

(0) Yorum