Eğitim İş Samsun Şubesi
 
 Eğitim-İş Samsun Şubesinin Samsun Öğretmen evinde düzenlediği ve moderatörlüğünü Cemil BASKIN’ın yaptığı ’ Nasıl Bir Eğitim’ konulu Sempozyumda, eğitim ve öğre

Eğitim-İş Samsun Şubesinin Samsun Öğretmen evinde düzenlediği ve moderatörlüğünü Cemil BASKIN’ın yaptığı ’ Nasıl Bir Eğitim’ konulu Sempozyumda, eğitim ve öğre

26 Aralık 2014 10:27 | 2975 kez okundu

 

         Eğitim-İş Samsun Şubesinin Samsun Öğretmen evinde düzenlediği ve moderatörlüğünü Cemil BASKIN’ın yaptığı ’ Nasıl Bir Eğitim’ konulu Sempozyumda, eğitim ve öğretimde yaşanan sorunlar ağırlıklı olarak gündeme getirildi.      Sempozyuma, Ondokuz Mayıs Üniversitesinden Prof. Dr. Ahmet Rıfat ŞAHİN, Samsun Eğitim Derneğinden Emin KIRBIYIK, Gülhanım CİVELEKOĞLU ve Eğitimci Ömer Faruk SÖNMEZ konuşmacı olarak katıldılar.

 

         Ahmet Rıfat Şahin; Yüksek Öğretimin sorunları, eğitim sisteminin toplum üzerindeki etkileri, çocukların eğitim öğrenme aşamaları ve ruhsal yapısı, zorunlu eğitim süresi ve nasıl bir eğitim konularında açıklamalarının yer aldığı konuşmasında; ‘yükseköğretimle ilgili sorunlara geldiğimiz zaman en göze çarpan on yıllardır yapıla gelen, uygulana gelen iş ve işlemlerin sonucu, fen eğitimimiz iflas etmiştir. Üniversite sınavında 1. Aşamayı geçmiş, 2. Sınavdan sıfır puan alıp gelip okuyacağı bu alan boş kalmıştır. Bununla ilgili çözüm arayanı görmüyorum. YÖK üyelerine bu konuda mesajlar gönderdim. Ancak dönen olmadı. Bir tanesinden teşekkür mesajı aldım. Aynı durum Sosyal alandaki eğitimde de devam ediyor.’ Diyerek bu alandaki sorunları ve olması gerekenler konusunda açıklamalarda bulundu.

 

     Gülhanım Civelekoğlu ise, okul dışı zamanlarda çocuklar ne yapar, nasıl eğitilir. Biz onları gerçekleştirdik. ‘Ben dokuz yıl içinde bulunduğum bir vakfın faaliyetlerini yürüttüm.’ Diye sürdürdüğü konuşmasında okul dışı eğitimin çok önemli olduğunu belirtti. Çocukların müfredat dışında okul dışında ne yapabileceği üzerinde durdu.

 

  Ömer Faruk Sönmez, yaptığı konuşmasında;

 

     “ Şunu unutmamak gerekir Hepimizin hayatı doğal kaynaklara bağlı. Ve bu doğal kaynaklar sonsuz sınırsız değil.

 

   Aslında İnsanlık; doğanın gelecek kuşakların ihtiyaçlarına cevap verme yeteneğini tehlikeye atmadan, bugünkü ihtiyaçları temin ederek, kalkınmayı sürdürülebilir kılma yeteneğine sahiptir. Ama Kapitalizm sürekli tüketime dayalı bir sistemdir. Kar elde etmek için sürekli üretmeyi tercih eder. Reklam ve benzeri araçlarla ürünlerini piyasaya sürme eğilimindedir. Kapitalist sistemde yenilenebilirlik sürdürülebilirlik asla önemli değildir. Kapitalist sistemde doğa ile savaş halindeyiz ama unutulmamalıdır eğer bu savaşı kazanırsak biz kaybedeceğiz.

 

     Günümüzdeki çılgın tüketim insanları mutlu etmediği gibi doğaya karşıda yabancılaştırıyor. Doğaya karşı bu yabancılaşmayı Ekolojik okuryazarlık kavramını öğrenerek ya da öğreterek durdurabilir sürdürülebilirliği sağlayabiliriz.” diye ifade ettiği düşünceleri le ilgili örnekler vererek konuşmasını sürdürdü.

 

 Samsun Eğitim Derneği başkanı Emin Kırbıyık ise, yaptığı konuşmasında;

 

         Eğitim alanı bugün okuyan, anlayan,bilimi seven/teknolojik yarışa katılmaya istekli insanlar yetiştirmiyor: ayrıca ne demokratik, ne eşitlikçi, ne halktan yana. Altmış yıl sonra başarılan (!) 1950’lerde kesintiye uğrayan kız çocuklarının Unesco baskısıyla ‘haydı kızlar’’ sloganıyla okula çağırmak… Okuma yazma öğrenecekler, peki ya sonra? Onları üretime katılan, geleceğini kuracak bir yurttaş yapmak, Yöneticilerin ilgi alanı değil. Bilim ve akılla ilgisi olmayan, ancak din kavramı içinde yer alabilecek ‘’Yaratılış Teorisi’’ ve türban takarak gidilen okullar, HL çıkışları üniversiteye sokabilmek günümüz sağının ilgi konuları, Aldatma ve aldatmaca yıllardır sürüyor…

 

        Kimin umurunda, ülkemizde en zengin ile en yoksul arasındaki fark tam 15 kat! Ülkenin en zengin %10’luk kesimi toplam kullanılabilir gelirden %31 pay alırken, nüfusun %90’ı ancak %69’ından yararlanabiliyor. Ülkemiz Dünya’da çocuk ölümleri, töre ve namus cinayetleri ve suç artış oranlarında şampiyonluğu kimseye bırakmıyor. Bırakın eğitim çağındaki çocuklarımızın buy haktan tam olarak yararlanmasını; evlerini terk eden çocuklarda sokağa düşme yaşının 5’e indiğini İstanbul Valiliği raporunda öğreniyoruz. 29.12.2014

                                                                                                    SAMSUN EĞİTİM-İŞ ŞUBE YÖNETİM KURULU

 

 

(0) Yorum

Güvenlik * Ad Soyad

Son Yorumlananlar