22 Aralık 2014 13:22 | 3271 kez okundu
Eğitim-İş olarak, özelleştirmelere, AKP’nin yağma ve talan düzenine, iş cinayetlerine, taşeronlaştırma ve esnek çalışmaya, ırkçı, gerici, bölücü eğitim sistemine karşı Yatağan’dan başlattığımız “Laik Eğitim ve Emeğe Saygı” yürüyüşünün son durağı olan Ankara Tandoğan Meydanı’nda uğradığımız polis müdahalesi basında geniş bir şekilde yer aldı.
Demokratik haklarımız çerçevesinde Ankara Tandoğan’da toplanarak, Güven Park’ta basın açıklaması yapmak üzere yürüyüşe hazırlanırken, anayasal hakkımız faşizan bir şekilde engellenmiştir.
Polis tarafından hiçbir uyarı yapılmadan TOMA’larla kitleye müdahale edilmiş, yüzlerce biber gazı ve plastik mermi atılmış ve polisin orantısız güç kullanımı ile karşı karşıya kalınmıştır.
Polis yaptığı müdahalede kitleyi dağıtmak amacını gütmemiş, müdahale sonrasında yüzlerce emekçi, ilaçlı suyla ıslanmış, darp edilmiş, hakaret ve küfürler edilmiş ve yerlerde sürüklenmiştir. Aralarında Genel Başkanımız Veli Demir’in de bulunduğu yüzün üzerinde arkadaşımız gözaltına alınmıştır.
Sendikalar, demokratik kitle örgütleri, yasaların kendilerine tanıdığı temel haklar gereği ülkemizi, mesleğimizi ilgilendiren konularda düşüncelerini açıklar, karşı olduğu konularda da demokratik tepkilerini gösterirler.
Dün yaşananlar siyasi iktidarın unutturmaya çalıştığı 17 Aralık operasyonunun polis devleti uygulamalarıyla perdelenmeye çalışılmasıdır.
Dün yaşananlar, bu ülkede hırsızların, zalimlerin değil; zulme ortak olmayanların, demokrasi talep edenlerin ve ifade özgürlüğü gibi en temel hakkını kullananların cezalandırılmak istendiğini göstermektedir.
Ancak unutulmamalıdır ki, gün demokrasi, hukuk ve özgürlük mücadelesi yürütenlerin günüdür. Bugün baskıyla, tehditle, yalanla iktidarda kalmaya çalışanların ayakları altındaki zemin her geçen gün biraz daha kaymaktadır.
Eğitim-İş olarak, polis devleti uygulamalarını şiddetle kınıyor, Atatürk ilke ve devrimlerini, ulusal değerleri, demokratik, laik, bilimsel ve parasız eğitimi savunmaktan asla vazgeçmeyeceğimizin bilinmesini istiyoruz.