24 Kasım 2014 13:02 | 2308 kez okundu
Çağdaş eğitim-öğretimin temel gücü öğretmenlerdir.
24 Kasım 1928 de Millet Mektepleri açılmış, halka yeni harflerle, okuma yazma öğretilmişti. Atatürk bu çalışmalara Başöğretmen sıfatıyla katılmıştır. Kısa bir sürede, kadın erkek genç yaşlı herkes, okuma yazma öğrenmiştir. Atatürk’ün doğumunun 100. Yılı 1981 yılından itibaren 24 Kasım öğretmenler günü olarak kutlanmaktadır.
Bugün eğitim-öğretimde ne durumdayız? Öğrencilerimize nasıl eğitim veriyoruz? Üniversiteleri bitiren gençlerin durumları nedir? Öğretmenler ve akademik elamanlar, bilim adamları, eğitim çalışanları ne durumdalar? Öğretmenler Günü nedeniyle, iktidar sahipleri, öğretmenliği ve eğitimi yücelten pek çok söz söyleyeceklerdir. Bizler, eğitim çalışanları olarak, artık bu boş sözlere karnımızın tok olduğunu söylemek istiyoruz!
Bugün, her fırsatta eğitimi özelleştirmeye, bilimsel-laik özünden kopartıp dinselleştirmeye ve öğretim birliğini kaldırmaya çalışan bir anlayış iş başındadır. Cumhuriyet ve laiklik ilkeleriyle kavgalı olan bu anlayış, eğitimi kamu hizmeti olmaktan çıkartıp, öğretmenlerin ve tüm eğitim çalışanlarının iş güvencesini elinden alarak “kölelik” düzenini kurmaya çalışmaktadır.
24 Kasım öncesinde binlerce okul müdürünün görevini sona erdirenler kendi yandaşlarının tamamına müdürlük dağıtırken, ne hikmetse, Ankara’da 21-23 Kasım 2014 tarihlerinde ‘Eğitim ve Ahlâk’ şûrası yapmaktadırlar. Yalnızca bir sendikanın üyelerine sınav kazandınız diyerek, idareci atayanların anlayışını hangi adalet, hangi ahlak ve hangi hukukla açıklayabilirsiniz. Onların hiç kimseye ahlak dersi verme hakları yoktur. Siz bu durumda Eğitim ve Ahlak şurası yapamazsınız.
ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 69’U MESLEĞİNİ BIRAKMAYI DÜŞÜNÜYOR
Eğitim-İş’in 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle, 38 ilde 1165 öğretmenle yüz yüze görüşerek yaptığı “Öğretmenlerin gelirlerine ilişkin öğretmen görüşleri” adlı araştırma sonuçları öğretmenlerin karşı karşıya olduğu ekonomik sorunları ortaya koymuştur. Araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 73’ü gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle mesleğine motive olamadığını, yüzde 61’i gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle psikolojik sorunlar yaşadığını, yüzde 69’u ise daha çok para kazanacağı bir iş imkânı olursa öğretmenliği bırakacağını belirtmiştir.
Eğitim-İş olarak, bu 24 Kasım öğretmenler gününde; Öğretmenlerin sosyo-ekonomik statülerini yükseltecek önlemler alınmasını,
Eşit işe eşit ücret kapsamında verilmeyen hak kayıplarımızın karşılığı olarak, eğitim-öğretim tazminatımızın üç katına çıkarılmasını,
Eğitim çalışanları arasında ayrımcılık yaratacak uygulamalara son verilmesini,
Okullarda ücretli öğretmen uygulamasına son verilmesini,
Ülkemizin koşulları göz önünde bulundurularak, yeni bir öğretmen yetiştirme sistemi geliştirilmesini,
Eğitimin ulusal, bilimsel, laik ve kamusal esaslara dayandırılmasını, her aşamasında parasız olmasını,
Eğitim çalışanları ve tüm kamu çalışanlarının örgütlenme haklarının önündeki bütün engellerin kaldırılıp, grev ve toplu sözleşme hakkının tanınmasını istiyor;
Yaşadığımız bütün sorunlara rağmen bütün öğretmenlerimizin, eğitim ve bilim emekçilerinin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz.24.11.2014
Eğitim- İş Samsun Şube